Turbo Nedir? Turbo Nasıl Çalışır: Turbonun görevi daha fazla soğuk havayı motora vererek performansı arttırmaktır. Motorda soğuk hava sıcak havadan daha yoğundur. Bu yüzden motordan içeri giren hava ne kadar yoğun olursa içerdeki patlama o derece şiddetli olur. Bu sayede de üretilen güç ve tork da fazlalaşır. Otomobillerin soğuk havalarda daha iyi performans sergilemesinin sebebi budur. Turbo ise daha fazla soğuk havayı motora vererek performansı artırır.
Turboşarj ve Süperşarj
Otomobilin performansını en üst noktaya çıkarabilmek için kullanılan iki farklı sistem vardır. Bunlar süperşarj ve turboşarjdır.
Süperşarj
Süperşarj aslında basit bir kompresördür. Dışarıdan gelen havayı basınçlı bir şekilde içeri püskürtecek şekilde dizayn edilmiştir. Süperşarjın iki farklı çeşitte uygulanması mümkündür. Emme manifoltu ile throttle body arasına veya throttle body'nin önündeki hava girişine monte edilebilir. Eğer emme manifoltu ile throttle body arasına monte edilirse, enjeksiyon sisteminde mekanik bir değişiklik yapmadan benzin akışının ayarlanması mümkün olur. Bu genellikle yarış otomobillerinde de tercih edilen daha pratik bir sistemdir. Eğer süperşarj throttle body'nin önünd monte edilirse, gelen basınçlı havayı karşılamak için normalden daha yüksek basınçla yakıt püskürtülmesi gerekecektir.
Çalışma sistemi
Süperşarjın içindeki kompresör çalışma gücünü yine motor kayışlarından ve dişlilerden alır. Bu çalışma için turboşarja göre daha fazla güç gerektiren bir sistemdir. Ayrıca sağladığı sıkışma sebebiyle motorun çabuk yıpranmasına sebep olmaması için motor kompresyon oranı pistonların değişmesi suretiyle düşürülmelidir.
Süperşarj daha fazla benzin tüketebilir
Aynı silindir hacminde ve aynı yanma odalarına sahip iki motordan, süperşarj uygulanmış olan motor aynı büyüklük içinde daha fazla sıkıştırma ile çalışacak ve daha fazla benzin yakacaktır. Buna karşılık turbo uygulamasındaki kadar yüksek güç veremeyecektir.
Turboşarj'a göre avantajlı
Turboşarj uygulamasında, turbonun devreye girmesi için yanan gazın geri dönmesi ve türbünü doldurması gerekmektedir. Fakat süperşarj uygulamasında turbonun devreye girmesi için gereken zaman ve motor devri, süperşarjın devreye girmesi için gerekmemektedir. Gaz pedalına ilk basıldığı anda açılan süperşarj, en alt devirden itibaren gücünü gösterecektir.
Turboşarj
Turboşarj, egzoz gazı ile çalışan bir süperşarj olarak tanımlanabilir. Gücünü süperşarj gibi kayışlardan ve dişlilerden değil, egzoz gazının basıncından alır. Yanma odasında patlayan hava benzin karışımı, gaza dönüşerek egzoz süpaplarından egzoz manifoltuna doğru itilir. Bu aşamada egzoza giden gazın basıncı, yol üzerindeki turbonun pervanesini döndürür ve bu yönlü pervane sayesinde gazın önemli bir kısmı türbüne girer.
Türbün dolar
Türbün basınçlı gazla dolduğu andan itibaren ters yöndeki kompresör pervane de basınçla dönmeye başlar. Gazı, basınçlı bir şekilde, dışarıdan alınan ve emme manifoltuna giren temiz havanın üzerine püskürterek motora giren toplam hava yoğunluğunu ve basıncını normalin yaklaşık yüzde 50 daha üstüne çıkarır. Bu da içeri giren havanın benzinle birlikte ateşlendiğinde çok daha şiddetli bir patlama gerçekleştirmesini sağlar.
Motor patlayabilir
Süperşarjda olduğu gibi, turboda da motor kompresyon oranı atmosferik motorlara göre daha düşük tutulmalıdır. Aksi takdirde yüksek basınçtan dolayı motor çabuk yıpranacak ve hatta çok zorlandığı durumlarda motorun patlama riski ortaya çıkacaktır. Turbo uygulaması, motorun pistonları ve gerekiyorsa diğer aksamının da uygun şekilde değiştirilmesi suretiyle yapılmalıdır. Gücün yüzde 50'lere varan artışına dayanma ihtimali zayıf olan şanzıman ve aktarma sisteminin de değiştirilmesi gerekebilir.
Kullanımdan sonra soğutulması şart
Turbo motorlar kullanılırken dikkat edilmesi gereken bir başka husus ise otomobili yüksek devirlerde kullandıktan sonra motor stop edilmeden önce kısa bir müddet de olsa rölantide çalıştırılarak, türbünün boşalması ve soğumasına izin verilmesidir. Aksi takdirde gazın sirkülasyonu esnasında türbün boşalmadan bir miktar gaz içerde hapsolacak ve zaman içinde turboyu ciddi şekilde yıpratacaktır. Turbo uygulamasının motorda çok daha fazla yük ve yüksek ısılara yol açacağı ve bunun için intercooler uygulamaları veya diğer soğutma yöntemleri gerektiği unutulmamalıdır.
Fabrika çıkışı otomobillerde kullanılıyor
Turbo uygulaması özellikle ülkemizdeki otomobil modellerinde süperşarjdan daha yaygındır. Bu uygulamanın bir çok zaman Avrupalı standart otomobillerde fabrika çıkışı uygulandığı da görülmektedir. Örnek olarak VW'nin 1.8 litre hacimli 125 beygir güç üretebilen motoruna uygulanan çok küçük türbünlü bir turbo ile 1.8T motorunu yarattığı ve 150 beygir güç ürettiği bilinmektedir.
ABS (Anti Bloke Brake System) Kilitleme Önleyici Sistemi
Kilitleme önleyici sistemin görevi, kuvvetli frenleme sırasında tekerleklerin kilitlenmesini önlemektir. Yani tekerlekler kaymaya başlamaksızın kilitleme sınırına kadar frenlenmelidir. Bu husus otomobilin tüm özelliklerinde (kuru, buz kayganlığı) sağlanmalıdır
ABS fren sisteminin fonksiyonu her türlü frenleme koşulu altında aracın;
stabilitesini,
direksiyon hakimiyetini,
optimum şekilde frenlenmesini sağlamaktır.
Optimum şekilde frenlemenin anlamı, maksimum yol tutuşunu elde ederek frenleme mesafesini optimize etmektir.
Acil durumlarda fren yapmak gerektiğinde, sürücü;
önüne çıkan bir engelden kaçabilmeli,
virajlarda hakimiyeti kaybetmemeli,
tekerleklerin yol tutuş seviyeleri farklı olsa bile direksiyon hakimiyetini kaybetmemelidir.
Fren mesafesinin azaltılmasının yanı sıra, ABS fren sisteminin en önemli avantajı, acil frenlemeler esnasında direksiyon hakimiyetinin kaybedilmemesidir. Aşırı hızın neden olduğu tehlikeler, hiçbir ABS fren sistemi tarafından telafi edilemez.
Sistemin Ana Parçaları
Devir Sayıcı Verici:
Devir sayıcı vericileri tekerleklerin dönme hızlarını ölçerler. Tekerleklerle beraber dönen disklerin dişleri sabit konumlu endüksiyon hissedicilerle alternatif gerilim üretirler. Bu alternatif gerilimler ise sinyal şeklinde elektronik kumanda cihazlarına iletilirler.
Devir sensörleri;
sürüş hızını, tekerleklerin hızlanmasını, yavaşlamasını ve kaymasını ölçer.
Sensörlerin çalışması özetle şu şekildedir:
Manyetik akış çizgileri, tekerlek ile birlikte dönen bir sinyal dişlisinin sensöre bakan dişlerine doğru yaklaşırlar. Dişin varlığına veya yokluğuna bağlı olarak, katı bir yüzeyden boşluğa geçilmesi manyetik akışta değişikliğe sebep olur. Bu değişiklik; sensör terminallerinde bir elektromotor kuvveti ve sonuç olarak da elektronik kontrol ünitesi için bir alternatif elektrik sinyali oluşturmaya yeterlidir.
Sensörün dahili elemanları (bobin ve daimi mıknatıs) tamamen koruyucu reçine içine yerleştirilmiş olup, plastik bir muhafaza ile çevrelenmişlerdir. Sensör muhafazasına monte edilen bir burç muhafazayı deformasyona maruz kalmadan bağlar. Sinyallerin doğru olarak elde edilebilmesi için sensörün ucu ile dişli arasındaki mesafe araç kataloğundaki değerlerde olmalıdır.
Elektronik Kumanda Cihazı
Elektronik kumanda cihazı, devir sayısı hissedicilerden sinyalleri alır değerlendirir ve tekerlek fren silindirindeki optimum frenleme için gerekli olan hidrolik basıncı hesaplanır. Kumanda cihazı hesaplanan değeri hidrolik üniteye aktarır.
Hidrolik Ünite:
Hidrolik ünite manyetik supabı ve iletme pompası elektronik kumanda cihazı tarafından devreye sokulur. Böylece fren basıncı ihtiyaca göre tutulur, yükselir, azalır.
Sistemin Çalışması
Bir tekerleğin kilitleme tehlikesi doğar doğmaz bu tekerleğin devir sayısı düşer. Bunun için elektronik kumanda cihazı hidrolik üniteye ?Fren hidroliğini çek? komutunu verir. Bunun üzerine geri iletme pompası fren hidroliğini tekerlek frenleme silindirinden çekerek basınç tutucu üzerinden fren merkez pompası devresine iletir. Fren basıncının ortadan kaldırılması, tekerleğin kilitleme tehlikesini önler. Aynı anda tekerlek tekrar hızlanır. Elektronik kumanda cihazı tekerleğin yeniden kuvvetli bir şekilde frenlenebileceğini tekrar belirler ve hidrolik üniteye ?fren hidroliğini gönder? komutunu verir. Böylece manyetik supap üzerinden basınç tekrar yükselir. Ayarlama (düzenleme) süresi yeniden başlar.Sistemin çalışmasını daha iyi anlayabilmek için kademe kademe incelemek daha iyi olacaktır. ABS fren sistemleri prensipte aynı olmakla beraber pratikte bazı teknik farklılıklar bulanmaktadır.
Geleceğin Frenleri
Modern teknolojiler sayesinde günümüzde otomobiller kullanıcılarına daha hızlı, daha emniyetli ve daha rahat bir sürüş imkanı sağlıyor. Bu da fren sistemlerinin, aracın en önemli emniyet parçalarından biri olması nedeniyle sürekli iyileştirilmesi ve aracın yüksek teknolojiye erişmiş diğer sistemleriyle aynı teknolojide hizmet vermesini gerektiriyor.
ABS, ASR ve FDR sistemleri arasındaki farklar nelerdir?
Anti-Blokaj Sistemleri (ABS)
1978 yılında ABS sistemleri Bosch tarafından ilk üretici olarak araçlarda kulanıldı. Günümüzde trafik güvenliği açısından önemli katkılar içermekte ve kritik fren anlarında aracın direksiyon ve sürüş güvenliğini sağlamaktadır.
Anti-Patinaj Sistemleri (ASR)
1987 yılında Bosch ilk üretici olarak ABS sisteminin daha gelişmişi olan ASR sistemini piyasaya sürmüştür. ASR sistemi ilk kalkışta ve hızlanmada, tahrik tekerleklerinin aşırı dönmesini engelleyerek, aracın güvenli hareketini sağlar. Bu sistemin diğer kısaltılmış adı ingilizce anlamından dolayı ETC (Electronic Traction Control) olarak da bilinir.
Araç Dinamik Kontrolü (FDR)
Her türlü sürüş anında güvenliği sağlamak üzere Bosch 1995 yılında FDR sistemini aktif sürüş emniyetini sağlamak üzere üretime almıştır. Özellikle virajlarda ve ani yol değişikliklerinde FDR sistemi, yıldırım hızı ile motor, şanzıman ve frene müdahale ederek aracın savrulmasını önler. Bu sistemin diğer kısaltılmış adı ingilizce anlamından dolayı DC (Vehicle Dynamic Control) olarak da bilinir.
FDR sisteminin can noktası olan "devir sensörü" havacılıktan alınmış ve Bosch tarafından otomobiller için modernize edilmiştir. Son yıllarda Bosch bu üç farklı sistemi bir ünitede topladı, bu yeni sistemi ESP (Elektronik Stabilite Sistemi) olarak adlandırdı. Bu sistem sayesinde sürüş güvenliği daha da artırıldı. Bu sistemin diğer bir avantajı da düşük maliyeti nedeniyle, sadece yüksek sınıf otomobillerde değil bundan böyle orta sınıf araçlarda da standart olarak bulunacak olması.
Aracınızın Yüzde 35 Daha Az Yakıt Tüketmesini İstermisiniz?
Aracınızın yakıt tüketimi ise aracınızdaki pek çok unsur ile doğru orantılıdır.
Yıldız Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Öztürk’ün hazırladığı ‘Aracınızın yüzde 35 daha az yakıt tüketmesini ister misiniz?’ çalışması sizin için kaynak olabilir. Bu çalışma ile verilen uyarıları kısaca açıklayalım. Klima çalıştığında 100 km’de benzin tüketimi 1-2 litre artar, araç güneşte kaldığı zaman aracı çalıştırmadan önce camları açarak aşırı ısınmış havayı dışarı atın, Trafiğin yoğun olduğu yerlerde hava klimanın devridaim sistemini çalıştırın, klima çalışırken camları kapalı tutun.
Yaz aylarında akşam-gece-sabah saatlerinde benzin satın alın. Böylece daha yoğun/daha ağır benzin almış olursunuz. Motorunuzu durdurmadan deponuzu benzinle doldurmayın. Depoyu ağzına kadar yakıtla doldurmayın. LPG veya doğalgaz temiz yakıttır.
Lastiklerin hava basınçları yeterli olmalı. Lastik hava basıncı düşük araçlarda yüzde 10’a yakın fazla yakıt tüketimi oluşur. Radial lastikler yakıt tüketimini azaltır. Lastiklerin hava basıncını aracınız soğuk iken kontrol edin.
Aracınızı 30 saniyeden fazla rölantide çalıştırmayın. Gitmeye hazır değilseniz aracınızı çalıştırmayın. Kışın hareket etmeden önce motorun ısınması için 1-2 dakika rölanti yeterlidir. Dururken ısıtmak yerine ölçülü kullanarak yolda ısıtın. Bir araç bir saat rölantide çalışırsa 1 litre ekstra benzin tüketir. İstanbul’da yola çıkan 1 milyon araç günde 0,5 saat rölantide çalışsa günde 500 bin litre ekstra yakıt tüketir. Şehiriçi bölgelerde ekonomik ve ideal taşıt hızı 45-75 km/saattir.
Gaz pedalını devamlı nazikçe kullanıp ani kalkışlardan ve duruşlardan kaçının. Olması gereken vitesten düşük viteslerde aracı kullanarak yüzde 45’e varan daha fazla yakıt tüketimine sebep olursunuz. Aracı ani olarak çalıştırıp hızlandırmak normal seyir esnasındaki değerden yüzde 60 daha fazla yakıt tüketimine sebep olur. Aracınızı düz ve sarsıntısız sürün. Düz ve sarsıntısız sürme ekonomik yakıt tüketimine sebep olur. Normal seyir esnasında aracınızın camlarını kapalı tutun.
Açık camlar,100 km/saat hızda yüzde 4 ekstra yakıt sarfiyatına yol açar. Aracınızı 90 km/saat yerine 110 km/saat hızla sürdüğünüzde yüzde 20 daha fazla benzin tüketirsiniz. Aracınızı 20 km/saat ve daha düşük hızla sürdüğünüzde yüzde 50 daha fazla benzin tüketirsiniz. Motorunuzu durdurmadan önce vitesi boşa alınız. Aksi durumda atık yakıt atılmasına sebep olursunuz. Alınan otomobilin yaşı ve 100 km’de tükettiği yakıt önemli bir bilgidir.
Kirli hava filtresi yüzde 10 daha fazla yakıt tüketimine sebep olur. Karbüratörlü araçlar enjeksiyonlulara göre yüzde 10 daha fazla yakıt tüketiyor. Kısa mesafeler için aracı sık sık kullanmak yakıt tüketimini artırır. Eski ve kirli yağ filtreleri motor verimliliğini düşürür. Yolculuk esnasında aracınızı fazla yükle yüklemeyiniz. İstiap haddinin üzerindeki her 45 kg. ek yük, yüzde 7 ekstra yakıt tüketimine neden olur.
Aracınızın egzozundan beyaz duman çıkıyor ve bu en fazla 5 saniye sürüyorsa motor iyidir. Bu uzun süre devam ediyorsa (10 sn.den fazla) motorda bir problem var demektir. Araçta bir-iki ayda bir motor yağının siyah/kahverengi, antifirizin sarı/yeşil, şanzıman yağının pembe/kırmızı, fren sıvısı ve benzinin açık renkte olup olmadığını kontrol edin. Prof. Dr. Mustafa Öztürk’ün hazırladığı ‘Aracınızın yüzde 35 daha az yakıt tüketmesini ister misiniz?’ çalışmasından derlenmiştir..
Bilinçli Park ile de Daha Az Yakıt Tüketebilirsiniz!
Aracınızı park ederken bilinmesi gereken ilk kural yapılacak güç manevraların park yerinden çıkarken değil park yerine girerken yapılmasıdır. Aracın sıcak olduğu zaman yapılan güç manevralar aracı pek fazla etkilemeyeceği gibi soğuk bir araçla aynı manevraları yapmanız daha fazla yakıt tüketmenize sebebiyet verecektir.Aracınızı en bilinçli park etme şekli şüphesizki çıkarken hiç bir manevra yapmanıza gerek kalmayacak olan park şeklidir. Bu şekilde yapılan park ile aracınız park yerinden çıkarken soğuk olan motor zorlanmaz. Aracınızı çalışıtırdığınız anda yakıt sarfiyatını önlemek için fazla rölantide beklemeden aracınızı hareket ettirin.Sıkışık park yerlerinden çıkarken klima, silecek gibi çalışan aksamları durdurmanız gücün direksiyon hidroliğine devrolmasına ve yakıttan tasarruf etmnize sebebiyet verecektir.
Deponuz yeni doldurulmuş ise ve aracınızı yokuşa park etmek zorunda iseniz aracın burnunu yokuş aşağı gelecek şekilde park etmeye özen gösterin.Aracınızı park ettiğiniz yerde aracınızın motorunu fazlasıyla soğutacak hareket halindeki soğuk havadan aracınızı sakınmaya özen gösterin. Sıcak, kumlu ve tozlu iklimlerde garajda muhafaza edilen araçların deposundan buharlaşan benzin açıkta park etmiş bir araca göre çok çok düşüktür. 45-50 °C sıcaklığı bulan illerde araçlar güneş altındayken şamandıra muhafazasında bulunan benzin buharlaşabilmektedir. Aracınızı gölgeye park ederek hem buharlaşan benzinden kar edeceğiniz gibi aracınızı soğutmak için açacağınız klimadanda tasarruf edebilirsiniz.
Geleceğe dönüş.
Volkswagen denince kim Beetle"ı hatırlamaz ki? Benzersiz şekli ve güvenilirliği ile otomobil tarihini yazdı. 1993 yılında bu tarihte yer alma şansı elde edildiğinde herkes şaşırdı. Detroit Motor Show ´94 için “Konsept 1” olarak adlandırılan ilk protipin temeline dayanan sürülebilir bir 1:1 model tamamlandı. Ardından Volkswagen Tokyo Motor Show ´95’de hemen hemen seriye uygun „New Beetle“ prototipini tanıttı. 1998 yılından itibaren onu herkes sipariş edebildi.
Tümüyle eşsiz.
New Beetle karakterli bir otomobildir ve şekil bakımından sıra dışıdır. Yuvarlak tavanından, motor kaputu üzerine çekilmiş ön cama, çamurluğa ve aşağıya doğru çekilmiş arka bölüme kadar tüm harmonik yuvarlak hatları onun görünümünü oluşturur. Uzun aks mesafesi ve geniş iz genişliği New Beetle’ın gücünü gösterir. İç mekandaki tutma halkaları gibi klasik detaylar, kafesi ve otomobil tasarımının geçmişi ve geleceği arasında kurulan köprüyü hatırlatır.
Şekil + fonksiyon.
New Beetle’ın dış görünümü hoşunuza gittiyse sevimli iç mekanını da seveceksiniz. Hava çıkış kanallarının kaliteli krom çerçeveleri, yeni kombine göstergenin krom kenarı ve yeni kumaş koltuk döşemesi „Luna“ yenilik duygusunu sportif şıklıkla birleştirir. Tüm kumanda elemanları kolay görülebilecek şekilde düzenlenmiştir ve işlevsellik bakımından en iyi genel bakışı sağlar. Mavi aydınlatması iç mekanın yenilikçi görünümünü pekiştirir.
New Beetle’ın çevresine saçtığı ışık sürüş esnasında da fark edilir: Entegre sinyal lambalarına sahip araç rengindeki dış aynalar bakışları üzerine çeker ve ayrıca sinyal lambalarının ideal şekilde görünmesini sağlayarak güvenlik bakımından bir avantaj sunar. Akıllı işlevsellik ve heyecanlandıran görünüm New Beetle’da en küçük ayrıntıda bile hissedilir.
Mükemmel iç değerler.
İster şekil ve ister işlevsellik söz konusu olsun, bireysellik New Beetle’ın doğuştan sahip olduğu bir özelliktir. New Beetle’ın iç mekanı kendinizi iyi hissedeceğiniz bir yerdir. Kaliteli malzemeler ve mükemmel tasarım sayesinde sıra dışı ve aydınlık bir ortam oluşturulmuştur. Yüksekliği ayarlanabilir sürücü ve yolcu koltuları rahat bir oturma konumu sağlar ve bireysel ihtiyaçlara ideal şekilde uyarlanabilir. Krom süsleme halkalarına sahip benzersiz tasarlanmış armatürler, tutma halkaları, rahat koltuklar, birçok eşya koyma olanağı, biniş yardımı „Easy Entry“, ileri-geri ve yukarı-aşağı ayarlanabilir direksiyon ve dört adet baş dayamalığı New Beetle ile sürüşleri maceraya dönüştürür.
Görme ve dokunma arzusu uyandırır.
Gözünüzün eriştiği en küçük ayrıntıya kadar estetik ölçütler: New Beetle’da vites kolu ve el freni kolu direksiyonun kaliteli tasarımıyla uyumludur. Sadece göze değil aynı zamanda plastik yüzey kaplaması sayesinde elinize de hitap eder. Sempatik ayrıntılar ile verdiği benzersiz duygu ve yaşamdaki güzellik New Beetle’ı ayrıcalıklı yapar.
Klimanın Bakımı
Kış mevsimi boyunca unutulan klima, yaz geldiğinde sürücülerin otomobilde en çok ihtiyaç duyduğu donanımların başında geliyor. Ancak kış boyunca ihmal edilmiş, bakımı yapılmamış klima sistemi, sürekli kullanılmaya başladığında sorun çıkartabilir.
Klima sisteminin sağlıklı çalışabilmesi için yılda üç kez kontrol edilmesi öneriliyor. Klima radyatörünün taş, çarpma gibi darbelerden etkiIenip içindeki gazın boşalması sıkça karşılaşılan arızalar olarak dikkat çekiyor. Uzun süre gazsız kalan ya da eksik gazla çalışan klima görevini yeterince yapmadığı gibi, hasarın daha da büyümesine ve onarım maliyetlerinin yükselmesine yol açıyor. Kış aylarında uzun süre çalıştırılmayan klima sisteminde gaz oturması ya da gaz sızması da sık karşılaşılan sorunlar arasında gösteriliyor. Hiç çalışmayan klimaIarda sorun büyük ölçüde elektrik arızasından kaynaklanırken, çalıştığı halde yeterince soğutamayan klimalarda bunun nedeni çoğunlukla evaparatörde toz birikmesinden kaynaklanıyor.Ülkemiz yol koşulları genelde tozlu olduğundan, varsa polen filtresinin zamanında değişitirilmemesi, klima sisteminin içindeki soğutmanın gerçekleştiği evaparatörde toz birikmesine neden oluyor. Soğuyan hava, biriken tozun tıkadığı klima borularından rahat geçemediğinden, yeterince soğuma gerçekleşmiyor.
Klima sisteminde soğutmamın oluştuğu nemli bir bölge olan evaparatöre toz zerreciklerinin sızması, zamanla bakterilerin oluşmasına da neden oluyor. Biriken bakteriler, bünyesi alerjiye karşı hassas olan sürücüleri rahatsız ediyor. Evaparatörde biriken bakterileri yok etmek üzere, bu iş için geliştirilmiş antibakteriyel sprey kullanılması öneriliyor. Klima dezenfektasyon spreyi; çimIenme, bakteri, mantar ve küfü önlediği gibi mikro organizmaların yol açabileceği sorunları da çözüyor. Klimalarda RI2 ve R 134a olmak üzere iki tip gaz kullanılıyor. Ozon tabakasına zarar veren R 12 gazının 1995 yılından bu yana Avrupa'da satılan otomobillerde kullanılması yasaklanmış durumda.Bunun yerine, ozon tabakasına zararsız R 134a klima gazı kulIanılıyor. Eski model otomobil klimalarında, kompresörde büyük arızaya yol açtığından yeni tip gazın kullanılması mümkün değil. Ozon tabakasına zarar vermeyen gazın kullanılabilmesi için, klima kompresörünün değiştirilmesi gerekiyor. Ancak yüksek maliyeti yüzünden bu işlem fazla tercih edilmiyor. Otomobilde hangi tip klima gazının kullanılacağıysa, klima kompresörünün üzerinde belirtiliyor.Klima kompresöründe kullanılan yağın da klima gazının niteliğine uygun olması gerekiyor. Yanlış yağ seçimi de kompresörde arızalara neden olabiliyor.
Şanzıman Bakımı
Tork konvektörü, debriyaj, servo, hidrolik sistemi, solenoid, sübap ve vites kademeleri gibi unsurları içinde barındıran alüminyum muhafazaya sahip şanzıman türüdür. Otomatik şanzımanın en büyük özelliklerinden biri üretici firmaların en uygun hızlanma ve tork devirlerini hesaba katarak ayarladıkları vites değişim süreleri ile kullanıcı hatasından oluşabilecek sorunların en aza indirgenmesi ve aracın yakıt ekonomisine katkıda bulunması sağlanır. Her ne kadar otomatik vitesler manual viteslere göre araçların performansını olumsuz yönde etkiliyor olarak bilinsede geliştirilen yeni teknolojilere sahip araçların sahip olduğu otomatik vites seçenekler her geçen gün performans açısındanda daha iyiyi sürücüsüne sunmaya başlamıştır.
Manuel şanzımanlar motordaki gücü tekerleklere taşırken debriyaja ihtiyaç duyarken otomatik şanzıman bu işi tork dönüşümü yapan yağ içerikli bir sistem aracılığıyla halledilir. Yarı otomatik şanzımanlı araçlarda ise vites değişimi debriyaj olmadan manuel olarak yapılabilmektedir, bu araçlarda ise kavrama elektronik veya vakum sistemi ile kontrol edilmektedir. Otomobilinizin her parçası gibi Otomatik şanzımanda bakıma gereksinim duyar. Aracın ve şanzımanın tipine göre yapılması gereken bakım süreleri aracın el kitabında bulunabilir. Genel olarak uygulanan bakım her 40.000 kilometrede yada 2 yılda bir şanzıman yağının ve filtresinin değiştirilmesidir. Özellikle römork bağlı, hızlı duruş kalkış yapan, dağ bayır inip çıkan sürücüler şanzıman yağının kontrolünü aksatmamalıdırlar. Şanzıman yağı değişimi aslında kendinizin bile yapabileceği, çok fazla teknik bilgi ve ustalık gerektirmeyen bir işlemdir, eğer aracınızla ilgilenmeyi seviyorsanız yağ değişimi sırasında eğlenebileceğinizi bile söylemek mümkün. Bunun için yapmanız gereken aracınızın bakımını yapan servisde ki ustadan bu işin nasıl yapıldığını uygulamalı olarak görmeniz.
Polen Filtresi Bakımı
Sıcak yaz aylarının yerini yavaş yavaş serin sonbahara bırakmaya başladığı şu günlerde yazın aracınızın havalandırma sistemini etkilemiş polen, spor, toz, toprak ve sanayi dumanı gibi sistemin çalışmasını aksatacak pislik ve tortulardan kurtularak araç kabininin ısıtma, soğutma, havalandırma sisteminin bakımını yapabilirsiniz.Araç kabini hava kanallarının filtresini sık sık temizlemeli ve belli aralıklarla değiştirmelisiniz. Polen alerjisi gibi alerjileri olan kişiler ile araç içinde sirküle eden havanın temizliği açısından bu filtrenin temizliği önem arz etmektedir.
Aracınız 2000 model veya daha yeni ise aracınız büyük ihtimalle kabin hava filtresi ile donatılmıştır, sürücülerin pek çoğu kabin hava filtresinin varlığından veya araçlarında olup olmadığından bile bihaber olduğundan bakımı aksatılan bu filtre ile tam temizlenemeyen havayı araç içinde solumak durumunda kalabilirler.Aracınızın donanımında kabin hava filtresi olup olmadığını aracınızın el kitabından öğrenebilirsiniz.Temizlenmeyen filtreler araç içersinde kokuya yol açabileceği gibi oluşabilecek tıkanıklarla aracın ısıtma/soğutma sistemine zarar verebilir.
Aracınızın ünitelerinde yer alan sıvılar ne işe yarar? Ne kadar zamanda bir değişmeli ?
Araçların çalışma unsurlarında önemli görevleri olan yağ, antifriz, gaz, asit ve su gibi araç bünyesinde bulunan sıvılar kaputun altında kendilerine ait haznelere sahipler. Eksildiği zaman tamamlanan yada bakımı yapılan bu sıvıların bakım zaman aralıkları değişkenlik göstermektedir. Araç ve sürücüsü için hayati önem arz eden bu sıvıların kullanma kılavuzu yada talimatnamesine göre belirtilen bakımlarının yapılması gerekmektedir.
Bahsi geçen kılavuzda depoların litre hacimlerinden hangi sıvının doldurulması gerektiğine, sıvıların kalitesinden işlevine pek çok bilgi sunulmaktadır.
Aracımızın ünitelerinde yer alan belli başlı sıvılar:
Motor yağı
Motor yağı, motorun tüm hareketli aksamı üzerinde film şeklinde ince bir tabaka oluşturarak sürtünme ve aşınmayı azaltır, bu da tekerleklere daha fazla güç aktarıldığı anlamına gelir. Motor yağı içerdiği deterjanlar vasıtası ile motoru temizlemeye yardımcı olur, pasa karşı korur ve aynı zamanda silindirlerin çevresindeki aşırı sıcağın bir bölümünü kartere indirmeye yardımcı olur. Yağın kullanma kılavuzuna göre bakımı yapılır.
Şanzıman yağı40.000 ile 60.000 kilometrede yada 2 yılda bir değiştirilmesi önerilen şanzıman yağının tavsiye edilen bakım / değişim oranları araçların el kitabında mevcuttur.
Direksiyon hidroliği
Hidrolik direksiyon sistemlerinde kullanılan hidrolik yağı çoğunlukla sorun çıkarmayan sıvıların başından gelir. Her ne kadar sızıntı olasılığı düşük olsada periyodik bakımlarda servis tarafından kontrol edilmeli ve eksikse tamamlanmalıdır.
Fren HidroliğiÖzellikle havanın uzun süreli sıcak olduğu yerlerde eskiyen hidrolik yağı kaynama yapabileceğinden ortalama 1.5 yılda bir kez değiştirilmesi gerekmektedir. Sızıntı bile olmasa zamanla fren pistonları ile balataların sıkışması sonucu oluşturduğu boşluğa dolduğundan kendi kendine azalır.
Klima gazıUzman ve bilgili kişiler haricinde açılmaması gereken ve motor kaput kilidinin arka kısmında bulunan alüminyum borular üzerindeki kapaklardan dolumu yapılan klima gazı kesinlikle yetkili servis tarafından ve uzman kişilerce doldurulmalıdır. Yılda 1 kere kontrolü gereken klima gazının 2 yılda 1 değiştirilmesi öngörülmektedir.
Antifriz
Radyatörün paslanması ve soğuk havalarda suyun donmasını engellemek için radyatör suyuna ilave edilen antifriz yılda 1 sefer kontrol edilmeli ve gerekiyorsa değiştirilmelidir.
Cam Suyu
Deterjan katkılı suyun konması camların temizliği açısından daha olumlu olduğundan saf su yerine katkılı su kullanılması tavsiye edilen Cam Suyu bittikçe eklenerek doldurulmalıdır
Buji bakımı ve temizliği
Ateşleme enerjisini yanma odasına taşıyarak elektrotların arasında oluşan elektrik atlaması ile sıkışmış hava yakıt karışımını ateşleyen Bujilerin maksimum araçların 10 bin kilometre bakımında temizlenmesi, kullanım şartlarına göre 15 bin – 30 bin kilometre arası değiştirilmesi gerekmektedir.
Bujilerin ömrünü etkileyen unsurlar kötü yakıt ve motor sistemi ayarları olabilir. Genellikle araçların yaptığı teklemeler, artış gösteren yakıt sarfiyatı, geç hızlanma bujiden kaynaklanan sorunlar olabildiğinden bujilerin bakımı ve temiliği önemlidir.
Bujinizin bakıma veya temizliğe ihtiyacı olduğunu nasıl anlarsınız;
Bujilerde ki tırnak aralığı kontrol edilmeli, ayar bozuksa fabrika verilerine göre ayarlanmalıdır,
Bujiler söküldüğünde yağ birikintisi varsa yanma odasına fazla yakıt giriyor demektir,
Bujinin izolatör ucu, elektrotları ve gövdesinde kurum varsa karbüratör veya enjeksiyon ayarında bozukluk var demektir,
Buji elektrotları kaynamışsa ve üzerinde yabancı maddeler toplanmışsa, zamansız ateşleme sonucunda aşırı yükleme olmuş demektir,
NOS bunları müşterileri için daha iyi ve daha emniyetli yapmıştır. Aşağıda yer alan sualler ve cevaplar kazanmayı arzu edenlere yardımcı olacağını ummaktayız:
S : Nitro motor güvenliğine etki eder mi?
C : Verilen bir uygulama için doğru H.P.’ın seçimi anahtar noktadır.Doğru fabrika kalibrasyonunu kullanan bir kit artmış oranlada aşınmaya sebebiyet vermez.Silindirde ortaya çıkaran enerji artar ve bunları idare edecek olan farklı birimlerde yükü kaldırır.Eğer yük artışları onları idare edecek olan birimlerin kapasitesini geçerse, ilave aşınma husule gelir.NOS kitleri talep üzerine kullanılmak üzere sadece geniş açık kelebekl için dizayn edilmiştir. NİTRO her zaman değil sadece istendiğinde kullanılmak üzere yapılmış olup, fevkalade avantajlıdır. Bütün NOS kitleri, verilen bir uygulama için güvenli azami güç temini için dizayn edilmiştir.
S : Stok motoruma bir nitro kiti basitçe takabilirmiyim?
C : Evet, NOS üretim sistemleri hemen hemen her stok motor uygulaması içindir. Burada anahtar; verilen bir uygulama için doğru kitin seçimidir; yani, 4silindirli motorlar normal olarak bir ekstra 60-100 beygir gücü’ne izin verir, 6 silindirli motorlar genellikle 75-125 beygirlik ekstra bir güçle çalışır, Small block V8’s (302/350/400cid) genel olarak 140 ekstra beygir gücü’ne kadar kabul eder, ve Big block V8’s (427/454) 125-250 ekstra beygir gücü’ne kadar kabullenebilir. Bu teklif edilen oranlar modifikasyon az yapılmış veya hiç yapılmamış olan cast piston ve cast crank kullanılan stok motorlarda maksimum güvenle kullanılır.
S : Daha da yüksek beygir gücü kazanımı için diğer bazı genel kurallar hangileridir?
C : Genellikle, forged (Dövme) aluminyum pistonlar modifikasyon yapabileceklerinizin en iyisini teşkil eder. Ateşleme zamanının 4-8 derece geciktirilmesi (her 50 H.P. kazanımı için 1 ila 1 ½ derecelik ateşleme geciktirmesi rötar). Çoğu durumlarda, daha fazla akış sağlayan bir yakıt pompası gerekebilir. Daha yüksek oktanlı (100+) yarış tipi yakıt gerekebileceği gibi, .025” -.030” aralığa yakın normal bujilerden 1’den 2’ye ısı değişimi olan daha soğuk bujiler gerekebilir. 250 H.P.’ın üzerinde güç kazanımı için, yukarıza zikredilenlere ilaveten diğer modifikadyonlar gerekebilir. Bu özel modifikasyonlar çelik dövme krank, yüksek kalitede yarış tipi piston kolu, nitro sisteminin ilave yakıt ihtiyacını karşılamaya mahsus yüksek çıkışlı yakıt pompasını, ve 110 oktan veya üzerinde ve yüksek özel gravitede yarış yakıtını içerir. Uygulamalarınızda daha özel malumat için lütfen NOS teknik departmanına başvurunuz.
S : Nitro nasıl çalışır?
C : Nitro oksid 2 bölüm nitrojen (azot) ve bir bölüm oksijenden ibarettir (ağırlık olarak %36’ı oksijendir). Motorun içinde yaklaşık 572 Fahrenhayt’ta yanma işlemi esnasında nitro parçalanarak oksijeni serbest bırakır. Bu ekstra oksijen daha fazla yakıtın yanmasını temin ederek ilave güç yaratır. Nitrojen yanma işleminin kontrolüne yardımcı olarak, artan silindir basınçlarına koruyucu kalkan ve nemlendirici etkisi yapar. Nitro aynı zamanda giriş şarj ısısını 60 ila 75 fahrenhayt derece düşürerek büyük bir “iç soğuma” etkisi yapar.
S : NOS ürünleri üzerinde ne tür testler veya araştırmalar yapılır?
C : NOS’un bilgisayarlı dinamometre ekipmanı, nitro akış test aletleri dahil olmak üzere komple bir araştırma ve geliştirme merkesi bulunmaktadır. İlave olarak,NOS aktif olarak yarışın pek çok safhalarıyla da alakadardır; dünyadaki güvenilir nitros sisteminin en güçlüsünü geliştirmek için flaş isimli yarışçılarla çalışmaktadır.
S : Bir nitro sistemiyle ne kadarlık bir performans gelişmesi bekleyebilirim?
C : Bir çok uygulamalar için 1’den 3 tam saniyeye ve çeyrek milde 10’dan 15’e kadar MPH beklenebilir. (Motor hacmi, tekerlekler, jetleme, dişliler, v.s. gibi faktörler nihai sonucu etkileyecektir)
S : Tüp ne kadar devam edecek?
C : Bu geniş ölçüde nitro kitine ve jetlemeye bağlıdır. Örneğin; standart 10 lb.kapasitedeki şişeyle bir 125 HP Power Shot Kit 7 ila 10 tam çeyrek-mil yarışına izin verir. 250 HP güç seviyesinde, 3 ila 5 tam çeyrek-mil yarışı beklenmelidir. Eğer nitro sadece 2 ve 3.ncü viteste kullanılırsa daha fazla sayı beklenmelidir.
S : Nitro bütonunu ne kadar süre ile basılı tutabilirim?
C : Tüp bitinceye kadar bütonu basılı tutmak mümkündür. Bununla beraber, her seferinde sürekli 20 saniye veya biraz daha azı tavsiye edilir,zaten bu sistemler yarış aplikasyonu olan malzemelerdir ve yarışlarınızda genelde 15 saniye içinde bitmesi gerekir daha uzun sürüyorsa fasılalı basışlar etkili ve güvenilir olur.
S : Nitro en iyi şekilde ne zaman kullanılabilir?
C : Sadece tamamen açık kelebekle ( gelişmiş bir kontrolör kullanılmamışsa). Müthiş miktarda arttırılan tork miktarı sebebiyle, genelde en iyi neticeleri elde edeceksiniz, erken harekete geçirmede traksiyona müsaade edilecektir. Nitro, tüm kelebek açıklığı şartları altında 2,500 RPM’in üstünde güvenle uygulanabilir.
S : Nitro ilave ederken arabamdaki Karbüratörü tekrar jetlemek zorundamıyım?
C : Hayır! NOS sistemi karbüratörünüzden bağımsızdır, ve yakıt ve nitrodan müteşekkil kendi yakıtını enjekte eder.
S : Nitro oksid alev alırmı?
C : Hayır. Nitro oksid kendi başına yanıcı bir madde değildir. Bununla beraber, nitro oksidin içindeki oksijen yakıtın daha süratli yanmasına sebebiyet verir
S : Nitro oksid detonasyona sebebiyet verir mi?
C : Doğrudan değil. Detonasyonun sebebi yanma esnasında çok az yakıtın (zayıf karışımın) bulunması veya çok düşük oktanlı yakıtın bulunmasıdır. Çok fazla avans ta ateşlemede detonasyona sebebiyet verir. Genelde, kit’lerimizin çoğu stok tipi motorlar için üretilmiş olup, orta tip yakıtla, ve ateşleme zamanının minumum azalmasıyla gayet iyi çalışırlar.Yüksek silindir basınçlarına sebebiyet veren, yüksek kompresyon derecelerinin kullanıldığı yarışlarda daha yüksek yakıt oktanı ve daha rötarlı (gecikmeli) ateşleme kullanılmalıdır. özellikle progessive kontrollu veya modül le kontrollu ateşleme kitleri için RPM size en iyi çözümü sunar
S : Tüp’ü nerede doldurabilirim?
C : Türkiye’de ki tüm Habaş, Karbogaz bayilerinde azat Peroksit (Narkoz gazı) adı altında doldurtabilir veya direk Ankara ve İstanbulda Bulunan işyerlerimizden doldurtabilirsiniz elimizde herzaman acil durumlar için yedek dolu tüpler bulunmaktadır.
S : Bir NOS sistemiyle yan sanayi ürünü olan bilgisayar çipi kullanmak iyi bir fikirmidir?
C : Eğer çip sadece Nitro Oksidin kullanılması için özellikle dizayn edilmişse. Yan sanayi üretimi olan çiplerin çoğu daha fazla güç yaratmak için daha saldırgan zamanlama ileri eğrileri kullanır. Bu, potansiyel bir detonasyona (ayarsızlığa) götürebilir. Kullanmadan evvel üreticinin çipini kontrol etmek isteyebilirsiniz. Hypertech gibi bazı üst düzey üreticileri nitro ile kullanılan özel çipler yapmaktadır.
S : Genellikle NOS kitinin takılması ne kadar sürer?
C : NOS kitlerinin çoğu bilenen el aletleri kullanılarak 3-5 saatte takılır.NOS talimat kitapları endüstride en ileri olanlarıdır; özel montaj çizimleri, hat çekme diyagramları ve tüp tesbit işlemleri ve de performans ipuçları ile arıza tespit klavuzu ihtiva eder.
S : Nitro sisteminin bir plate enjektör tipine hangi çeşit manifold daha iyi uyar, tek (single) veya çift (dual) delikli manifoldu mu?
C : Manifol bar’ların spray dizaynıyle alışverişte olmadığı sürece her ikisi de çoğunlukla iyi çalışır. Yüksek devirde tek delik ile dağıtım (distribution) daha iyidir. Eğer hedefiniz gücü 200 HP’dan daha fazla yükseltmek ise tek girişli manifold daha iyidir. veya en iyisi fogger sistemlerimizdir yani her bir piston tepesine ayrı ayrı nos ve yakıt püskürtme.
S : Nitro oksid silindir basıncı ve ısısını yükseltir mi?
C : Evet. Daha fazla yakıt yakma kabiliyetinden dolayı böyledir, ve işte tam bu sebepten ötürü nitro çok fazla güç yapar.
S : Nitro tüpünü soğutmanın faydası varmıdır?
C : Hayır. Tüpü soğutmak basıncı önemli ölçüde düşürür ve yakıtın zengin kondisyonu için gereken nitronun akış hızını azaltır ve güç azalır. Soğuk gecelerde zengin tarafta sürmelisiniz. Optimal sürüş kondisyonları için tüp basıncını yaklaşık 800-900 psi’de tutun.NOS’un bir nitro basınç göstergesi vardır, bununla monitörde görebilirsiniz.Daha soğuk iklimlerde yaşıyor ve sürüyorsanız şişe ısıtıcı kitini almanız iyi bir fikir olabilir. (P/N14164). Genellikle70-90 Fahrenhaytlık mulayim iklimler NOS kitinin en güçlü potansiyeline izin verirler.
S : Nitro’yu turbo veya supercharger uygulamalarıyla kullanmanın faydası varmıdır?
C : Tamamen. Turbo uygulamalarında Bir nitro sisteminin ilavesiyle turbo lag tamamen elimine edilir.İlave olarak, hem turbo hem de supercharger’lar içeriye giren havayı kompres ederler, böylece de ısıtmış olurlar.Nitro’nun enjekte edilmesiyle, büyük iç soğutan etki emme odasının ısısını 75 fahrenhayt derece veya daha fazla düşürür. Genişlemede artış olur, bu da daha fazla güç yapar.
S : Bir NOS kiti ne kadar kompledir?
C : NOS bügün piyasada bulunan en komple sistemleri sunmaktan gururludur. Bir komple montaj yapımı için gerekli her parçayı içerir; örneğin ekstra uzun karbüratör saplamaları, contalar, boru tıpası, yakıt hortumu, braketler, filitreler, fitingler, hardware, kablolar, dolu olan 10 librelik şişe ve Hi-Flo valfi, ve tüm diğer ana parçalar bütün NOS kitlerinde standarttır.
S : Standart ve bir NOS Hi-Flo tüp vanası arasındaki fark nedir?
C : Hi-Flo valfinin deliği standart bir valfden daha geniş olup, daha fazlo nitro akışını temin eder.Küçük delikli bir valf ile nitro akışı fazlayken bir basınç düşüşü olur ve şişme veya yetersiz nitro akışına sebep verir. NOS’un Hi-Flo valfi bu problemi berteraf eder. NOS Hi-Flo valfleri tüm NOS kitlerinde standarttır.
S : Çok mil yapmış bir motor üzerindeki Nitro etkisi ne olur?
C : Bu geniş ölçüde motor parçalarının durumuna bağlıdır. Eskimiş veya zayıf şekilde ayarlanmış motora yapılan performans modifikasyonu zararlı etki yapacaktır. Halbuki, iyi segman ve silindir kapak contasıyla iyi durumdaki bir motor, herhangi bir aşınma ya da eskime olmaksızın nitro kullanabilir.
S : Nitro kullanımı katalitik konvertörü etkiler mi?
C : Hayır. Egzostta mevcut oksijenin artması gerçekten konvertörün etkinliğini arttırır. Nitro kullanımı 10-20 saniye ile sınırlandırılmış olduğundan, uygulanabilir hiçbir etki olmaz. Kabul edilebilir standartlarda ısı tipik olarak iyidir.
S : Aynı NOS Kiti ve jetlemeyi kullanıdığımızda bir stok motorla mukayesede performans artış yüzdesi yüksek şekilde modifiye edilen motorla aynı olur mu?
C : Pek değil. Çoğu durumlarda artış yüzdesi bir stok motordan daha fazladır, çünkü normal modunda, modifiye edilmiş bir motorunki kadar etkin değildir. Bununla beraber, Nitro etkileri herhangi bir motorun çıkış gücünü arttıracağından, modifiye edilmiş bir motorda toplam güç çıkışı çok daha fazla olacaktır.
S : Yüksek kompresyon motorları nitro oksidi kullanabilir mi?
C : Elbette. Yüksek veya düşük kompresyon dereceleri nitro ve yakıt karışımlarının uygun dengesinin temin edilip, devam ettirilmesiyle, nitro oksid ile gayet uygunlukla kullanılabilir. NOS kitleri nisbeten alçak kompresyonlu stok tip motorlardan, 15:1 ve üstü kompresyonlu motorlara kadar kullanılabilir. Sadece, daha yüksek kompresyon derecesi, daha fazla ateşleme geciktirmesi ve daha yüksek oktanlı yakıt gerektirir.
S : Pompa benzini street/strip nitro oksid uygulamalaraında kullanılabilir mi?
C : Evet. Orta tip kurşunlu veya kurşunsuz 92 veya daha yüksek oktanlı yakıt çoğu uygulamalar için tavsiye edilir.Çoğu NOS sistemleri pompa benzinleri için dizayn edilmiştir. Bununla beraber, daha yüksek kompresyon veya daha üst beygir gücü seviyeleri kullanıldığında, 100 veya daha üst oktanlı yarış yakıtı kullanılmalıdır.
S : Nitro oksid ile kullanılmak üzere ne tip bir egzantrik mili en iyi uyanı olur?
C : Genellikle, daha az egzost overlap’ı ve daha süreli olan kamlar. Bununla beraber, normal kullanım (nitro aktive edilmediği zamanlar) için olan bir egzantriği seçmek en iyisi olur çünkü, çoğu araç çalıştırmalarının %99 tam gaz ile değildir Nitro mukayeseleri için daha agresiv egzost profil rampingleri v.s. olan özel kam profilleri vardır. Kam seçimi geniş olarak aracın ağırlığına, dişlilerine v.s. bağlı olduğundan özel hedefiniz için egzantrik imalatçılarının tavsiyelerine uymak en iyisidir.
S : NOS kitler son model EFI arabalarına uygulanabilir mi?
C : Evet. NOS’un bu arabalar için mevcut çok sayıda seçilebilen nitro kitleri vardır.
S : Hangi tip nitro sistemi daha iyidir; plate enjeksiyon sistemi mi yoksa direkt port enjeksiyon sistemi mi?
C : Plate sisteminin avantajları kolaylıkla takılıp, çıkarılması, kolaylıkla diğer bir arabaya takılabilmesi, jetleme kombinasyonlarının çok çabuk değiştrilebilmesi, ve çoğu durumlarda ihtiyacınız olan ekstra beygir gücü (75-350’den fazla H.P.) temin etmesidir. Bazı durumlarda, uzun hava girişleri olan düz tip motorlarda olduğu gibi, dağılımı maksimum hale getirmek için bir direkt port tipi sistem tavsiye edilir. Hakeza 350 HP’dan fazlası gerektiğinde, direkt port fogger sistemlerimiz distribüsyon ve gücü (500+ HP) temin edecektir. Sistemin manifoldun altında gizli olması hallerinde direkt port enjeksiyonu arzu edilir.
S : Nitro oksidi kullanmak için yakıt sistemimi mofidiye etmelimiyim?
C : Daha küçük nitro aplikasyonları için çoğu stok yakıt pompaları yeterli çalışacaktır. Önemli olan husus mevcut yakıt sisteminize (karbüratör veya yakıt enjektörü) pompanızın yeterli yakıt akıttığının kontrolünün yapılması ve ayrıca, açık kelebek şartları altında nitro kit tarafından gerekli ilave yakıtın temin edildiği görülmelidir. Nitro kitine ayrıca bir yakıt pompası tahsis edilmesi tavsiye edilir.
S : Bir nitro tüpü en iyi hangi pozisyonda takılmalıdır?
C : NOS tüpleri sifon tüpleriyle birlikte verilir ve uygun bir nitro alımını devam ettirebilmek için tüpün doğru takılması önemlidir. Biz size tüpün valf dibiyle 15 derecelik açıyla ve tüpün dibinden daha yükseğe takmanızı öneririz. Tüpün valf ucu (tarafı) aracın önünü göstermeli ve vanasının tepesi ve tüp etiketi yukarıya bakmalıdır.
S : Bir Kit’te nitro ve yakıt filtrelerini kullanmak ne kadar önemlidir?
C : Herhangi bir nitro sisteminin en önemli bölümlerinden bazıları nitro ve yakıt filtreleridir,ve devamlı temizliğine dikkat etmek gerekir.
S : Diğer performans tercihleriyle mukayese edildiğinde nitro kullanmanın avantajları nelerdir?
C : Çoğu diğer performans tercihleri sizi istenmeyen duruma düşürür. Ekonomiklik açısından nitro’ya vereceğiniz az miktar para ile bundan daha iyi bir performans alamazsınız. Bir nitro sistemiyle performans ve güvenlik makul bir ücretle temin edilir ve stok motorunuzu da normal sürüşler için muhafaza etme avantajına sahip olursunuz, ve nitro motorunuzu haddinden fazla devir yaptırmaksızın tork gücüne muazzam bir katkısı olur. Bu faktörler nedeniyle motor gücüne sahip olmak için diğer metodlardan daha fazla motorunuzun uzun ömürlü olmasına yardımcı olur.
S : NOS kitleri motorsiklet, su teknesi veya kar arabaları içinde kullanılır mı?
C : Elbette. Bu işlemler için ayrıca kataoloğlarımız vardır.
S : Tipik bir nitro kitinde parçalar ne çeşit bir basınca maruz kalır.
C : Basınç sık sık 1,000 psi’ı geçer. İşte bu sebepten dolayı NOS sistemlerinde paslanmaz çelikle kaplı teflon hatlar gibi yüksek basınç testlerine tabi tutulan uçak sanayii mamulleri kullanır.
S : Tüpte ne kadar nitro kaldığını nasıl anlarım?
C : Kaç libre kaldığını anlamak için tüp tartılmalıdır. Tüp hemen hemen boşken (yaklaşık %20 veya daha az nitro kaldığı zaman) bir şişme etkisi normal olarak hissedilir. Tüplerin üzerindeki etiketlerde boş ve dolu ağırlıkları libre cinsinden yazılmıştır.
S : Tüpün üzerindeki blow-off emniyet valfinin fonksiyonu nedir?
C : Bu tüpü fazla doldurmamak için çok önemlidir, yani 10 libre kapasitedeki bir tüp 10 libre’den daha fazla nitro oksid ile doldurulmamalıdır. Haddinden fazla doldurma ve/veya aşırı sıcak fazla basınç oluşturur ve tüpün emniyet subapının atmasına ve tüpün boşalmasına sebep olur.
S : Ateşleme sistemimi değiştirmelimiyim?
C : Çoğu yeni model ateşleme sistemleri nitro uygulamalarıyla iyi uyum sağlar. Daha yüksek beygir gücü durumlarında yüksek kalitede yüksek ateşleme sistemlerine bakmak tavsiye edilir.
S : Aldığım bu kiti nerede taktırabilirim?
C : Kendiniz veya mekanik bir ustaya taktırabilirsiniz.
Motorun hava emis yolundaki tek engel olan hava flitresi, disaridan emilen havanin temizlenerek motorun yanma odasina iletilmesini saglar.
Hava filtresinin verimli çalisabilmesi için zararli maddeleri yüksek oranda süzmesi gerekir. Spor hava filtreleri de bu fikir baz alinarak gelistirilmistir.
Otomobillerdeki orjinal kagit filtrelerin aksine, bu filtreler iki farkli maddeden uretiliyor: Sunger ve yagli pamuk-tel karisimi(koton). Sungel filtrelerin gecirgenligi daha fazla oldugu icin daha cok performans elde ediliyor. Ancak bu filtrelerde toz gecirme riski daha yuksek. Yagli pamuk-tel karisimi filtrelerse, yag ihtiva ettikleri icin tozu daha iyi tutabiliyorlar. Tabii gecirgenlikleri sunger kadar yuksek olamiyor. Filtreler otomobile iki sekilde uygulanabiliyor; Acik ve Kutu ici. Kutu ici filtreler, otomobilin orjinal filtre yuvasina takilarak daha fazla gecirgenlik saglaniyor. Acik filtlerse emme manifolduna bir aparat yardimiyla baglaniyor. Hem kutu ici hem acik yagli filtrelerin tumu, periyoduk araliklarla temizlenip yeniden kullanilabiliyor.
Ozellikle acik tip filtrelerde, otomobilin motor hacmi ve orjinal hava filtresinin yapisma gore belli bir guc artisi saglanabiliyor. Otomobilin orjinal filtre sisteminde, kaybolan hava akisi hizi ve yogunlugu, acik tip filtreler sayesinde daha efektif hale geliyor ve yanma odasina giren hava miktari daha fazla oldugu icin yanma da daha siddetli oluyor ve boylece belli bir guc artici elde ediliyor.
Modifiye Nedir?
Gücü artirmak, yol tutuşu ve frenaji güçlendirmek, kabin ve karoserde degisiklik yapmak, bir baska deyisle otomobili ayricalikli kılmak..Tuning yada diger adiyla Modifiye denince akla ilk gelen motorda güç artirimi oluyor. Neredeyse motorun üretimiyle birlikte gelismeye baslayan modifiye islemi, günümüzde bir sektör haline geldi. Tabii boyutlari da çok genisledi. Artik standardin disinda otomobilin gücünü, yol tutus özelliklerin! ve görünümünü degistirmek amaciyla yapylan islemler modifiye olarak adlandiriliyor.
Teknolojinin gelismesi, ürünlerin farkli zevklere göre tasarlanmasini sagladi. Bu degisimde motorsporlarinin da katkisi çok büyük. Öyle ki, kabin içindeki "süslemelerden" alüminyum görünümlü depo kapaklarina kadar tüm aksesuarlarin temelinde motorsporlari yatiyor. Dis görünümde jant-lastik, karoser kiti, farlar, far kaslari, son susturucular, aynalar ve hava kanallari otomobili farkli kilan ayrintilar. Bu aksesuarlardan bir bölümü, otomobilin sadece görünümüne degil, yol tutusuna da katki sagliyor. Kabindeyse direksiyon simidi, vites topuzu, konsol kaplamalari koltuklar ve renkli gösterge zeminleri yapilan degisiklikler arasinda yer aliyor.
Modifikasyonun temel amaci, gücü artirmak. Standarttan daha genis piston kullanmak ya da egzantrik milinin derecesini degistirmek, motora güç kazandirmanin en etkin yollari.
Bunlari destekleyen diger islemler, elektronik beyin programinin gelistirilmesi ve hava emmeyle egzoz sisteminin modifikasyonu. Turbo takviyeli motorlarda bu islemlere ek olarak turbo valfinin basinç limitini artirmak, intercooler'i büyütmek ve pop-off supapi monte ederek güç artirilabiliyor.
Otomobilde teknik olarak modifikasyon sadece gücü artirmayi degil, yol tutusu güçlendirmeyi ve frenaj kabiliyetini artirmayi da kapsiyor. Bu degisimler neredeyse bir zincir gibi birbirini takip ediyor, çünkü gücü artirilan otomobili yolda tutmak için birtakim teknik degisiklikler yapmak ve güvenli durabilmesini saglamak için fren sistemini güçlendirmek gerekiyor. Biri eksik oldugunda, kötü sonuçlanabilecek kazalarin yasanmasy her an mümkün. Bu nedenle modifiye islemini profesyonel kisilere birakmak en dogrusu. Dünyanyn en büyük modifiye firmalarinin Türkiye temsilcilikleri bu amaçla hizmet veriyor. Bu arada kullanilan parçalarin mutlaka belgeli ve trafikte kullanima uygun olduguna dikkat etmek gerekiyor.
Dikkate alinmasi gereken bir baska nokta da bu isin hobi olarak degerlendirilmesi. Son yillarda özellikle performans tutkunu gençler arasinda yaygynlasan modifiye, farkli amaçlarla yapildiginda, insanlarin hayatini tehlikeye atacak sonuçlar dogurabilir. Yarismak için caddelerin uygun olmadigini unutmamak gerek.
Eğer yarismak ve otomobilinizin performansini görmek istiyorsaniz, yapmaniz gereken tek sey, bu yil sampiyona olarak düzenlenecek drag yarislarina katilmak. Toplam 7 siniftan (1600 cc'ye kadar* 1600-2000 cc arasi*2000-4000 cc arasi*4000-6600 cc arasi*Turbo ve / kompresörsüz*6601 cc nitrosuz ve asiri beslemesiz*asiri beslemeli) olusan sampiyona 6 yaristan olusuyor. Yarislarla ilgili ayrintili bilgi almak için Türkiye Otomobil ve Motorsporlari Federasyonu'nu 0216 46511 55 no'lu telefondan arayabilir.